
Ad Soyad : Onur Şahin
Eğitim Türü : İngiltere’de Dill Okulu ve Sertifika
Bu sene Yeditepe Üniversitesinden mezun oldum. Daha önce arkadaşlarımın birçoğu work and Travel programı ile Amerika’ya gitmişlerdi. Ben ise bu programın macera isteyen arkadaşlarıma uygun kölelik programı olduğuna inandığım için param olduğunda gerçek bir eğitim için yurtdışına gideceğime kendimi şartlandırmıştım. Bu bilgilere de eğitim alırken birkaç firma ile görüşme sonunda ulaşmıştım.
Mezun olmadan önce internet üzerinden karıştırarak bulduğum birkaç tane yurtdışı eğitim acentesi ile görüşmelere başlamıştım. Sonra forumları gezerken birkaç kişinin tesadüfen aynı isimden bahsetmesi ilgimi çekti. Acente ismi değil de danışman ismi kullanıyorlardı. Ortaya sorumu sordum. Sağolsun arkadaşlar kendi deneyimlerini anlattılar. Mezun olduktan sonra Ankara’ya ailemin yanına geri dönmek zorunda kalıcaktım. Bu yüzden işlemlerimi Ankara’ya gitmezden önce yapmak zorundaydım. O kadar araştırmama rağmen telefonla aradığımda bu acenteyi heyecandan mı nedir dediğim ilk şey ‘’ İngilizcemi geliştirmek istiyorum, Kanada, Amerika, İngiltere hakkında bilgi alabilir miyim?’’ Tabii ki telefona çıkan görevli şaşırdı. Anlamadım dedi. ‘’Şey ben İngilizcemi çok iyi düzeye getirmek istiyorum. Sizce hangi ülke olmalı dedim.’’ Ben sekreterim. Bana ilgilendiğiniz ülkeyi söyleyin, ona göre yetkili danışmanımıza bağlayayım sizi’’ dedi. Daha en başından saçmaladığımı görünce kendime kızdım. Daha bir firma arandığında nasıl konuşmam gerektiğini bilmiyordum. Ama yurtdışına gidecektim. ‘’Bilmiyorum İngiltere dil okulları cazip geliyor fiyatları açısından ama gönlümde Amerika’ da İngilizce eğitimi almak var’’ dedim. Sekreter ‘’o halde ofise gelin danışmanlarımızı geze geze bilgi alırsınız’’ dedi. Dedim ben Aylin Karataş ile görüşmek istiyorum. ‘’O firmanın sahibi bu yüzden sizden randevu almam gerekiyor dedi ve bana kendisi gün ve saat verdi.’’
2013 Nisan ayında Beşiktaş’ taki ALS STUDY yurtdışı eğitim danışmanlığı ofisine gittim. Aylin Karataş hocam konusunda çok uzman. Hangi ülkeyi sorsam tek tek anlatıyor. Kanada dil okullarına gitmek istedim. Kanada’ da kolay Vatandaşlık alma hayalin yoksa geç dedi. 1 senelik sertifika programına katılırsam vatandaş olma hakkım varmış. Ama ben hemen dönmek zorundaydım. Amerika dil okullarına gitmek istedim. Hukuk sertifikası alabilmem için şimdiden IELTS 79 olması gerekiyor dedi. Çünkü Amerika’ da sertifika programları sadece üniversitelerde veriliyormuş. Orayıda geçtim. Bana siz hangisini önerirsiniz dedim. Bana seni tanıyayım önce dedi. Ne için İngilizce öğrenmek istediğimi, gelecekte neler yapmak istediğimi sordu. Yurtdışında Yüksek Lisans istiyor muydum, yoksa gelip hemen Türkiye’ ye iş hayatına mı atılacaktım. Öğrenmek istediği buydu. Ben de 6 ay dil okuluna gitmek istediğimi, ama bir sertifika programına katılmam mümkünse bu programın sonunda sertifika programına başlayacağımı ilettim. İngiltere dil okulları en uygunu dedi. Hemen İngiltere’ de dil okullarına gitmenin öneminden bahsetti ve İngiltere öneriyorum dedi. Önüme websitesinden bir sayfa açtı. Tüm dil okullarının Tek tek fiyatları da yazıyor. 250 tane dil okulu var. İnanılmaz çok. Peki ben hangisine gidicem dedim. Sana şehir seçelim dedi. Ankara gibi karanlık bir şehir istemiyorum dedim. Istanbul olsun. İzmir olsun. Antalya, Bodrum olsun. İçinden deniz geçsin dedim. Güneş olsun dedim. Istanbul’ da nisan ayı olmasına rağmen havalar bir türlü ısınmamıştı. Bunun için böyle söylediğimden eminim. Bana Bournemouth dedi. Bournemouth’ da dil okuluna gitmemin güzelliklerinden bahsetti. 3 tane okul önderdi. Hem dil okulu hem de sertifika eğitimi alabileceğim Bournemouth Business School önerdi. BBSI. Haziran ayının ortasında başlamak istiyordum kursuma. Hukuk okuduğum için Business Law sertifika programını da seçtim. 4 ay Yoğun İngilizce 2 ay Hukuk Sertifikası alıcaktım. O hafta forumlarda gezmeye devam ettim. Okulu araştırdım. Bildigim İngilizce ile internetten bir okudum, you tube de videolarını izledim. Hukuk konusunda meğersem çok bilindik bir sertifika okuluymuş.
Haziran 3’ te okuluma başladım. Yurt konaklama aldım. 2 oda 1 salon bir ev aslında burası. Yani tüm bina bu şekilde. Öğrenci yurdu ama ev gibi yapılmış herşey. Yurdum okulun ön caddesindeydi. Okul ve yurt arası yürüme 5 dakika. Pazar günü yurda girdim. Ev arkadaşlarımla tanıştım. Herkes farklı bir ülkeden. Hepimiz yeni gelmişiz. En eskimiz 2 hafta önce gelmiş İngiltere’ ye. Haa bu arada kız erkek karışık. 2 kız 2 erkek kalıyoruz. Benim odam paylaşımlı. Diğer çinli arkadaşla ben paylaşıyorum. Öbür 2 kızın biri Brezilyalı diğeri Kore’li. 4 farklı ülke. Sanki ‘’Temelin biri ‘’ durumundayım. :)
Pazartesi okula gittim. Daha önce internet üzerinden bana bir seviye tespit sınavı yollamışlardı ama buradada yaptılar bir sınav. Bu sınıf belirleme sınavıydı. Çok basit daha çok konuşma ağırlıklı gibi oldu. Bana neden İngilizce almak istediğimi, neler yapmak istediklerimi sordular. İngilizce konuşmakta sorunum yoktu ama en basit soruları bile anlamakta gerçekten çok zorlanıyordum. O gün ders yapılmadı. Etrafı gezdirdiler. Hastane, postane, eczane, banka, restoran, kafeleri tanıttılar. Sonra okula geldik. Evraklarımızı kontrol ettiler. Ödeme makbuzlarımıza baktılar. Sonra öğrenci kimliğimizi çıkarttılar. Evimize gittik. Ertesi gün duvara astıkları listelerde sınıfımız belli olmuştu. Benim 1 ev arkadaşımda benimle aynı sınıftaydı. Brezilyalıydı. O da pazarlama sertifikası alıcaktı 2 ay sonra. Eğitimler çok kaliteliydi. 2 haftamın başında rüyalarımı İngilizce görmeye başladım. Ama anlama sorunumdan kurtulamıyordum. İngilizlerin İngilizceyi zıp zıp konuştuklarını farkettim. İşte o zaman çözdüm olayı. Sürekli yazıyorduk. Saatte 300 kelime yazmak zorundaydık. Önceleri 40 kelimeyi yazamayan, kara kara düşünen ben 4. Ayın sonunda 1 saatte 500 kelime yazmaya başladım.
Konuşmam tamam bir İngiliz gibi olmadı ama artık bir Türk öğrenci gibi de değildim. 6. Ayın sonunda Aksent sorunumu hiçbir zaman çözemeyeceğimi anladım. Bunun için 16 yaşında yurtdışına çıkmam gerektiğini kabullendim. Çok güzel ve eğlenceli günlerim oldu. Sevgili yaptım. Yüzdüm. Dansa gittim. İçtim. Sarhoş oldum. Dünyanın dört bir köşesinden arkadaşlarım oldu. Eğlendim. En güzeli Türkiye’ ye gelmezden önce bir internet sitesinden cv’ mi koydum. Telefonla iş görüşmesine çağrıldım. İngiltere’ de olduğumu söyledim. Skype üzerinden interview yaptım. Hem de yarı Türkçe yarı İngilizce yaptık. İşe alındım. Üstelik İstanbul’ da çok büyük bir hukuk firmasında ben Türkiye’ ye gelmeden önce işe kabul edildim. 24 yaşındayım. Yeni mezun bir Türk genci olarak kendi mesleğimi yapabileceğimin sevincini taşıyorum. 5 Ocak’ ta Türkiye’ye geliyorum. 15 Ocak’ ta yeni işime başlıyorum.
O arada İstanbul’ da arkadaşların yanında kalıcam ve hemen kendi evime çıkıcam. Türkiye’ de ailem Ankara’ da ben İstanbul’ da okumamın bana sadece öğrettiği tek şey bir öğrenci evinde başka insanlarla aynı ortamı paylaşmayı bilmekti tek kazancım. Oysa İngiltere’ de evrensel olmayı öğrendim. Şuan inanılmaz bir cesarete sahibim. Tek başıma Çin’ e, Rusya’ ya ve hatta uzaya gidebileceğime ve sağ salim tüm zenginliklerimle döneceğime inanıyorum. Sağolsun ALS STUDY yurtdışı eğitim danışmanlığı. Sağolsun Aylin Hocam. Benim için en doğru ülke ve programı bulan, geleceğimi şekillendiren kişiye sonsuz saygı ve hürmetlerimi sunuyorum. Yurtdışında eğitim almak isteyen her Türk gencine ALS STUDY Yurtdışı Eğitim danışmanlıgını rahatlıkla
öneriyorum.
Onur Şahin